Zeki İnsanlar Daha Endişeli Oluyorlar!

Zeki İnsanlar Daha Endişeli Oluyorlar!

Zeki İnsanlar  – Zeka üzerinde günümüzde beynin sırlarını öğrenmek adına çeşitli araştırmalar yapılıyor. Bu araştırmalar ile birlikte yapılan bir çalışmada zeka seviyesi yüksek olanların beyin yapıları, ruh halleri ve sağlık durumları detaylı bir şekilde incelenmek istendi.

Zeki İnsanlar Üzerine Bilimsel Araştırmalar

ABD’de yapılan bir araştırmanın ardından son dönemlerde kaygı düzeyinin toplum ve dünya olarak giderek geniş bir çevreye yayıldığı ifade edildi. Bu anlamda kaygı düzeyi ile zeka seviyesi arasında da son derece ciddi bir ilişkinin olduğu belirlendi. Genel olarak zeka seviyesi yüksek olarak tanımlanan kişilerin kaygı bozukluğu sorunlarını daha fazla yaşadıkları ve bu konuda depresyona girmeye daha meyilli oldukları ifade edilmiştir.

Çeşitli ilaç firmalarının ve bilim insanlarının bir araya gelerek düzenlemiş oldukları bir çalışmanın ardından son zamanlarda giderek artan anksiyete bozukluğunun detaylarına inilmesi amaçlandı.

Özellikle kaygı bozukluğunu ciddi anlamda yaşayan 26 kişinin beyin fonksiyonlarının da detaylarına bakıldı. Bu inceleme işlemlerinin ise zeka testleri ve bilimsel olarak MR testleri ile gerçekleştirilmesine karar verildi. Ortaya çıkan sonuçlar ise bir süre sonra sağlıklı insanların alınan değerleri ile karşılaştırıldı. Yapılan karşılaştırmanın ardından sonuçlara göre özellikle anksiyetesi olan kişilerin zeka seviyelerinin sağlıklı bireylerin zeka seviyelerine oranla daha yüksek olduğu belirlendi.

Zeki İnsanlar Duygular Zekayı Harekete Geçiriyor

Bilim insanları tarafından yapılan ve tıp dilinde de son yıllarda sık sık gündeme getirilen beynin sırları son zamanlarda şaşırtmaya devam ediyor. Yapılan araştırmalar çerçevesinde genellikle kaygı düzeyi yüksek olan ve daha fazla endişe duyan kişilerin vücutlarında daha fazla hormon salgıladıkları ortaya çıktı. Aynı zamanda zekanın harekete geçmesi için genellikle korku da devreye girmeye başlıyor.

Korku pek çok hormonun tetiklenmesini sağladığı için bu anlamda içgüdüsel olarak zeka ile ilgili olan pek çok durumun bir kez daha gün yüzüne çıkabileceği öğrenildi. Bilimsel olarak durumu açıklamak gerekirse zeka ile korkunun arasındaki ilişki beyinciğin iç kısmında yer alan beyaz cevher içerisindeki bazı hormonlarla ters ilişki haline geçerek sürecin harekete geçmesini sağlıyor.

Kaygının Kontrol Edilmesi Vücut İçin Önemli

Kaygı bozukluğu olan kişilerin zeka seviyesinin daha yüksek olduğunun ortaya çıkması pek çok kişinin durumu son derece olumlu bir şekilde algılıyorlar. Ancak pek çok  noktada kaygının son derece zararlı olabileceğinin göz önünde bulundurulması gerekiyor. Uzmanlar tarafından zeka ve kaygı arasındaki ilişkinin gözler önüne serilmesi ile birlikte genellikle zeka seviyesi düşük olan kişilerin kaygı duymaktan uzak sadece yaşamlarında temel ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik bir hayat geçirdikleri ifade edilmektedir.

Kaygı bozukluğu olan kişilerin ise genel anlamı ile  pek çok uyarana karşı son derece hassas oldukları tespit edilmiştir. Etraftaki durumları sürekli inceleme hissiyatı duyan bu kişilerin genel anlamda kaygı duymaya da yapı olarak son derece müsait oldukları ifade edilmektedir. Zeka seviyelerinde bir gerilik tespit edilmiş olsaydı bu kişilerin genel anlamda kaygıları bulunmamakla birlikte bu durumun beyinlerinin bilgi üretimini gerçekleştirememelerine bağlanabileceği ifade ediliyor.

Kaygı bozukluğunun bu noktada olumlu bir durum olarak algılanması da son derece yanlış. Ruhsal hastalıkların başlangıcı olmakla birlikte geri dönüşü olmayan akıl hastalıklarına neden olabilir. Ancak kaygı bozukluğu kontrol edilebilir bir noktadaysa beyni sürekli hareket halinde tuttuğu için önemlidir. Ancak bu süreç içerisinde kontrol edilemeyen kaygı bozuklukları için tedavi görmek son derece önemli.